Ne Kadar Yargılayıcısınız?
Farkında olmadan söylediklerimiz başkalarına acı verebilir. ????????İnsanların işlerini nasıl yaptıklarını, ne giydiklerini, davranışlarını sürekli olarak değerlendiriyoruz. Görüşlerimizi onlara da iletiyoruz. Muhtemelen yargılayan biz isek ????????yargılıyormuş gibi bile hissetmiyoruz. Ne de olsa iyi bir insanız ve kimsenin üzülmesini istemeyiz. Gerçi yargılama, onlara kıyasla daha iyi olduğumuzu düşündürdüğünden içsel bir şekilde bizi rahatlatır.
Diğer insanlar hakkındaki yargılarımız söz konusu olduğunda, kendi düşüncelerimizin farkında olmak iyi bir başlangıçtır. Çünkü yargılayan kişi kendisini cezalandırmaktan pek kaçamaz.
Bunun nedeni, başkalarına karşı ne kadar yargılayıcı olursak, başkalarının da bizi o kadar yargıladığı konusunda paranoyak bir hale gelmemizdir. Bu evrensel bir şekilde kendi yaptığımız şeyin bize dönmesi gibidir. Herkesin bizim gibi yargılayacağına inandığımızdan endişeyle yaşamaya başlarız. Sürekli olarak “mükemmel” olmamız gerektiğini hissederiz, böylece insanlar bizi fazla yargılamazlar. ???? Mükemmellik ihtiyacı üzerimizde çok fazla baskı oluşturur, hep savunmada kalarak kendi hayatımızı son derece zorlaştırırız. Aşağı doğru giden bir spiral gibidir. ????
Rekabet etme, karşılaştırma ve mükemmel olma ihtiyacından kurtulmak - ki bu çok fazla zihinsel strese neden olur - başkalarını yargılamamakla başlar.
Bunun nedeni yargılayıcı olmayan insanların, zihinlerinde yargılanma korkusu çok daha az olmasıdır. Dedim ya diğerlerini kendimiz gibi biliriz.
Sürekli olarak diğer insanların yüzünü inceliyor ve nasıl yaşlı/genç göründüklerini yargılıyorsanız, göz torbalarınız ve kırışıklıklarınız konusunda bilinçlisinizdir ve bu sizi çok mutsuz eder. Başkalarının kilolarından çok bahsediyorsanız bu durum sizin kendi kilonuzla rahat olmadığınız hakkında güçlü bir sinyal verir.
Mutlu olmak bence hep mutlu etmeye bağlı. Hadi şimdi birini mutlu etmek için bir gerekçe bulun. Ya da bulmayın, gerekçeye ne gerek var.
Öneri: Alan Watts ( Güvencesizlikteki Bilgelik)
Umut Kısa