Çocukken Aşırı İlgiye Muhtaç Bir Çocuk Olduğunuzu Düşündünüz mü? Aslında Değildiniz!
Psikoterapist Dr. Jonice Webb’e sorulan anonim bir soru:
Annem yıllar boyunca davranışlarımdan şikayetçi oldu. Küçükken her zaman kucağa alınmak istediğimi, ergenlikte çok dramatik davrandığımı, her zaman dikkat çekmek istediğimi söyledi. Henüz anaokulundayken sosyal becerilerimin yetersizliğinden mustariptim. O zamana kadar düzenli olarak yaşıtım olan çocukların yanında olmamıştım. Onlarla sosyalleşmem gerektiğinde kendimi duvara çarpmış gibi hissediyordum.
Babamın hiç arkadaşı yoktu ve sosyal aktivitelere kapanmazdı. Geçtiğimiz Ocak ayında hastaneye kaldırıldı ve annem bana haber vermedi bile. Hasta olduğunu öğrendikten üç hafta sonra vefat etti. Ne hissettiğimi bilemedim, onu doğru dürüst tanımamıştım. İçinde büyüdüğüm ev satışa çıktı.
Belki de çocuklarını besleyip, giydirip, okula gönderdikleri için her şeyi doğru yaptıklarını düşünüyorlardı. Annem, bir çocuğa kendisine bakmayı öğretmesi gerektiğini hiç düşünmediğini söyledi. Bize bakmanın onun işi olduğunu düşünüyordu.
Güçlü taraflarımı bulmak için elli yıldan fazladır mücadele ediyorum ve çoğu insan emekliliğe hazırlanırken işsiz kalmaktan korkuyorum. Hayatım beni hayal kırıklığına uğrattı.
Psikoterapist Dr. Jonice Webb’in cevabı:
Sevgili Anon,
Anneni nasıl tanımladığını okumak kalbimi kırdı. Aşırı muhtaç bir çocuk olduğunu düşünüyordu. Seni tanımadan bile muhtaç biri olmadığını ve yanlış bir şey yapmadığını kesin olarak söyleyebilirim.
Duygusal olarak açlıktan ölüyordun.
Gerçekte, ilgiye muhtaç çocuk diye bir şey yoktur. Çünkü ilgiye ihtiyaç duymayan çocuk diye bir şey de yoktur. Bütün çocuklar yapıları gereği duygusal olarak muhtaçtır. Çocuğun neye ihtiyacı olduğunu anlamak için elinden gelenin en iyisini yapmak, ebeveynin sorumluluğudur. Çocuğun yapısını, sınırlarını, ifade özgürlüğünü, duygularını ve sosyal becerilerini geliştirmek de bu sorumluluğun parçasıdır.
Duygusal olarak görmezden gelinerek büyümek, yetişkinlikte kendi duygularını görmezden gelmekle sonuçlanır. Kendini gerçekten görmediğinde, kendini tanıma şansın olmaz. Hangi kariyer yolu senin için uygun? Ne tür bir işte hem başarılı olur hem de iyi vakit geçirirsin? Kendini tanımamak; yalnız, denizin ortasında kaybolmuş gibi hissettirir. Cevaplar içinde var ama onları nasıl bulacağın sana öğretilmedi.
Pek çok ebeveyn (senin ailen de dahil) işinin yalnızca çocuğun fiziksel ihtiyaçlarını sağlamak olduğunu sanıyor. Oysa, çocuğun duygusal ihtiyaçlarına da cevap vermeleri gerekiyordu. Dramatik davrandığını söylemek, duygular için yargılayıcı olmaktan başka bir şey değildir. Gençler sadece ebeveynleri tarafından aşırı kontrol edildiklerinde ya da duygusal olarak görmezden gelindiklerinde bu şekilde davranırlar.
Ailen seni hiç tanımadığında kendini nasıl tanıyabilirsin? Seni bu dünyaya getiren ve en çok sevmesi gereken kişilerden yeterince sevgi görmediğin zaman sevildiğini nasıl hissedersin?
Sevgili Anon, hala olmak istediğin yerde olabilirsin! Tanınmaya değer olduğunu kabul et ve kendine bir çocuk olarak alamadığın ilgiyi vermeye başla. Sevdiğin, hoşlandığın, nefret ettiğin, zevk aldığın, tercih ettiğin ve ihtiyaç duyduğun şeylere dikkat et. Ne hissettiğini fark etmeye başla ve hayatını yönlendirmek için keşfettiğin bu duyguları kullan.
Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi ve Çocuklukta İhmalin İzi: Çözümler adlı kitaplarımı henüz okumadıysan, lütfen mümkün olan en kısa sürede bunu yap. Eğer terapistin yoksa, bir tane bulmaya çalış. Kaçırdığın sosyal ve duygusal beceriler sonradan öğrenilebilir. Sen, çocuklukta duygusal ihmalin klasik bir örneğisin. Ve iyileşebilirsin.
Dr. Jonice Webb, Psikoterapist (Çeviri: Pınar Göker)
Bu makale daha önce PsychCentral.com’da yayınlandı, yazarın izniyle burada yeniden yayınlanmıştır.