Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL

Çocuklarda Duyusal İşleme: Uyumda Olmak

Bazı çocuklar yaşadıkları sıra dışı deneyimlere alışılmadık yollarla cevap verirler. Bir yerlere gitmeye ya da diğer insanlarla birlikte olmaya karşı direnç gösterebilirler. Birilerinin onlara sarılmasını reddedebilir ya da sürekli sarılmak isteyebilirler. Sürekli gitme eyleminde olabilir ya da gitmeyi reddedebilirler. Belirgin bir şekilde giyinmeyi seçebilir, sadece makarna yiyebilir, her şeyi kırabilir, öfkelenebilir, işleri kendi yollarıyla yapmakta ısrar edebilir ve yaşları büyüse dahi olgunlaşmayabilirler.

Bu çocuklar kendilerine özgü yavaş, hızlı, yoğun ya da kapalı tepkileriyle diğer insanlarla ya da dünyanın geneliyle senkronize görünmüyorlar. Bu çocuklar genellikle yaratıcı, nazik ve zekidirler. Ebeveynler ve öğretmenler neden giyinmediklerini, sebze yemediklerini, bisiklete binmediklerini veya diğer çocuklarla oynamayı reddettiklerini merak ediyorlar.

Senkronize olmayan çocukların başkalarının kolayca yaptıkları şeyleri yapmamalarının nedeni bir tercih değil, yapamıyor olmalarıdır. Bu davranışların olası bir nedeni Duyusal İşleme Bozukluğu’dur (SPD).

Duyusal İşleme Bozukluğu, merkezi sinir sisteminde, kişinin günlük yaşamdaki duyusal mesajlara tepki verememesi durumunda ortaya çıkar. Duyusal İşleme Bozukluğu hakkında daha fazla bilgi edinmeden önce, sıradan duyusal işleme süreçleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak gerekir.

Duyusal İşleme: Duyularımız Senkronize Olduğunda

Çoğumuz her gün, her an duyularımızı düşünmeden kullanırız. Merdiven çıkarken, elmamızı çiğnerken, arkadaşlarımıza sarılırken duyusal işleme iş başındadır. Duyularımızı kullanarak, tüm bunları düşünmeden yaparız.

Duyusal işleme çoğumuz için merkezi sinir sistemimizde (CNS) otomatik ve zahmetsizce gerçekleşir. Beynimiz gözlerimizdeki, derimizdeki, burnumuzdaki vb. reseptörler aracılığıyla mesajlar alır ve vücuda motor veya davranışsal çıktılar ile yanıt verip vermeyeceğini ve nasıl tepki vereceğini söyler.

Sonuçta beynimize ulaşan duyusal girdiler ve bunlara karşılık gelen eylemler içeri ve dışarı akan bir motor dansı haline gelir. Büyüdükçe merdiven çıkma, yeni bir sınıfa giden yolu bulma veya uzun bir tarifi takip etme gibi pek çok aşamalı etkinliğe girebiliriz. Bu karmaşık yaşam deneyimleri için etkili duyusal işleme ve pratik gerekir. Bir bebek tüm bunları yapamaz.

Duyusal işleme, etrafımızdaki dünyayı anlamamıza ve ona doğru tepkilerle yanıt verebilmemize yardımcı olan duyularımızla ilgilidir. Bunlardan beşini biliriz: Dokunma, görme, duyma, koku ve tat alma. Daha az aşina olduğumuz diğer üç duyu ise; hareket duyusu (vestibüler), vücut pozisyonu (propriyoseptif) ve iç organlardır (interosepsiyon).

Sekiz Duyumuz

Dokunsal duyu (dokunma) sinir sistemimize dokunmak ve dokunulmak hakkında bilgi sağlar. Vücudumuzun her yerinde, cildimizdeki reseptörler aracılığıyla dokunsal mesajlar alırız. Dokunsal duyu bizi dünyaya bağlar ve şunları yapmamızı sağlar:

  • İnsanlara, yiyeceklere, nesnelere vb. dokunmak ve dokunduğumuz şeyi ayırt etmek
  • Rahatsızlık duymadan dokunmaz ve cildimize, saçımıza ve ağzımıza temas eden nesnelerin ayırdına varmak
  • Sıcağı, soğuğu veya acıyı hissetmek

Vestibüler duyu (hareket), vücudumuzun uzayda nasıl hareket ettiğiyle ilgilidir. Yerçekimi bizi aşağı çekmeye çalışır ve bizim işimiz buna meydan okumaktır. Bu duyu bize dengeyi öğretir. İç kulaktan alınan vestibüler mesajlar şunları yapmamızı sağlar:

  • Dik durmak ve düz oturmak
  • Düştüğümüzü fark etmek
  • Başımız dönmeden hareket etmek
  • Bir yerden başka bir yere gitmek
  • Dengemiz kaybolduğunda yeniden dengemizi sağlamak

Vestibüler duyunun bir diğer önemli işi bizi sakin ve tetikte tutmak için diğer tüm duyularımızın birlikte çalışmasını sağlamaktır. Bu ana duyumuz öz denetimimizi geliştirmemize yardımcı olur ve böylece günlük yaşamın iniş çıkışlarına uyum sağlayabiliriz. Bize sağladıkları şunlardır:

  • Sabahları yataktan kalkmak ve hazırlanmak
  • Değişen rutinler ve geçişlerle başa çıkmak
  • Çalışırken, oynarken ya da öğrenirken dikkatli olmak
  • Öfke, heyecan, istek vb. duyguları yönetmek için bilinçli öz denetim geliştirmek
  • Stres ve üzüntü durumunda kendimizi yatıştırmak
  • Uykuya dalmak ve uykuyu sürdürebilmek

Propriyoseptif duyu (vücut pozisyonu), vücut parçalarımızın nerede olduğu, nasıl hareket ettikleri veya ne kadar güç kullandıkları ile ilgili bilgi sağlar. Propriyoseptif duyumlar kaslarımızdan ve eklemlerimizden gelir. Propriyoseptif duyumuz doğru şekilde çalıştığında şunları yapabiliriz:

  • Eklemlerimizi esnetebilir, uzuvlarımızı yönetebiliriz
  • Fiziksel olarak temas ettiğimiz insanlar ve nesneler üzerinde doğru güç ve baskı uygulayabiliriz
  • Vücudumuzun nerede olduğunu ve uzuvlarımızın hangi hızda hareket ettiğini ayırt edebiliriz.

Görsel duyu (görmek), gördüğümüz şey hakkında bilgi verir. Bize ne gördüğümüzü söyler ve gördüğümüz şeyin anlamını sunar. Görsel duyu aşağıdakileri mümkün kılar:

  • İki ayrı görüntüyü birleştirmek için her iki gözü birlikte kullanmak, örneğin ayı görmek için dürbün kullanmak
  • Şunları algılamak:
    • Perdenin hareket ettiğini ya da bir insanın yaklaştığını
    • Ufuk çizgisini ya da kaldırım kenarındaki çizgileri
    • Güneş ışığına karşı gölge gibi kontrastları
  • Raftaki bir kitap ya da öğle yemeğinde buluşacağımız arkadaşı fark etmek, farklılıkları ve benzerlikleri ayırt etmek
  • Dünyayı üç boyutlu algılamak ve diğer nesnelere karşı konumumuzu ayarlamak

İşitsel duyu (ses), çevremizde duyduklarımız hakkında bilgi sunarak şunları yapmamızı sağlar:

  • Sesleri duymak ve hangi yönden geldiklerini belirlemek
  • Gök gürültüsü gibi beklenmeyen sesleri tolere etmek
  • Ayak sesleri ya da helikopterler gibi hareket eden sesleri takip edebilmek
  • Yağmur damlası, zil sesi, alarm gibi sesleri ayırt etmek

Koku alma duyusu (koklama), kokular hakkında bilgi sağlar ve aşağıdakileri mümkün kılar:

  • Yiyeceklerin, insanların, nesnelerin ya da çevrenin kokusunu almak
  • Gaz sızıntısı ya da bozulmuş yemek gibi kötü kokuları ayırt etmek

Tat duyusu (tatma), lezzetler hakkında bilgi verir ve aşağıdakileri yapmamızı sağlar:

  • Tatlı, ekşi, acı, tuzlu yiyeceklerin tadını almak
  • Bozulmuş gıdaların tadını ayırt etmek

İnteroseptif duyu (iç organlar), vücudumuzun içinden gelen duyular hakkında bilgi sağlar ve aşağıdakileri mümkün kılar:

  • Kalp atış hızı, nefes alma, açlık, susuzluk ve mesane doluluğunun farkında olmak
  • Yiyecekleri sindirmek
  • Terlemek

Duyusal işleme kabiliyetlerimiz biz büyüdükçe gelişir. Bir bebeğin duyusal işleme yetenekleri ile okul çağındaki bir çocuğunkiler aynı değildir. Bu beceriler, üç boyutlu bir günlük dünyada görevleri yerine getirmek için gerekli becerilerin temelidir.

Bu yazı, çocuklarda duyusal işleme bozukluğunu anlamanız için hazırlanan bir serinin ilk kısmıdır. Konu ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak için:

Aşağıdaki kitapları okuyabilir ve çocuğunuzla birlikte ilerleyebilirsiniz. 

Çocuklar İçin Duyu Bütünleme Aktiviteleri (Carol Kranowitz)

Duyu'lmak İstiyorum (Ebru Albayrak Sidar)

 

 



Kapat