Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL

Eksik Olan Ne? Çocukluğunuzda Neyi Kaçırdınız?

20 yılı aşan psikologluk tecrübemle, insanların yetişkinlikte doymamış hissetmelerine ve yaşama sevinçlerini yitirmelerine neden olan bir çocukluk deneyimi olduğunu görmeye başladım. Bu faktör o kadar görünmezdir ki, insanlar tarafından neredeyse hiç fark edilmemesine rağmen, yaşamlarına sessizce zarar verir. Bu faktöre “Duygusal İhmal” diyorum.

Duygusal İhmal, bir ebeveynin, çocuğun duygusal ihtiyaçlarına yeteri kadar cevap verememesidir. Başka bir deyişle Duygusal İhmal, bir insanın çocukluk döneminde gerçekleşemeyen bir şeydir.

Duygusal ihmalin neden bu kadar fark edilemez olduğunu anlatmak için küçük bir deney yapmak istiyorum. Sizden bir an için gözlerinizi kapatmanızı istiyorum. Sandalyenizde arkanıza yaslanın ve düşünün. Sizden düşünmenizi istediğim iki şey var:

İlk olarak, dün olan bir olayı düşünmenizi istiyorum. Büyük veya küçük, her şey olabilir. Sadece dün olmuş herhangi bir şey.

İkincisi, dün olmamış olan bir şeyi düşünmenizi istiyorum.

Tahminime göre, düşünmenizi istediğim ikinci şey sizi daha çok zorlamıştır. Çünkü beyinlerimiz olayları hatıra olarak kaydeder. Gerçekleşmeyen şeyler fark edilmez, görülmez ve hatırlanamaz.

Ruh sağlığı uzmanları ve çoğumuz, çocuklukta başımıza gelenlerin, yetişkinlikte kim olduğumuz üzerinde muazzam etkilerinin olduğunun farkındayız. Bunun tam tersinin de doğru olduğunu fark ettim. Çocukluğumuzda olmayan şeyler de üzerimizde eşit veya daha büyük bir etkiye sahiptir.

Duygusal ihmal sonsuz sayıda farklı formda hayatımıza gelir. Öyle görünmez olabilir ki, içinde yaşayanlar tarafından hiçbir zaman fark edilmeyebilir.

Diyelim ki bir çocuk okuldan eve geldiğinde kendini üzgün hissediyor. Ebeveyn ya çocuğun üzüntüsünü fark etmez ya da bu konuda hiçbir şey söylemez. Hiçbir sorun yok gibi görünüyor değil mi? Aslında bu durum dünyadaki her evde gerçekleşir ve genellikle sorun olmadığı anlamına gelmez.

Öyleyse, böyle bir olay çocuğa nasıl zarar verebilir veya yetişkinliğinde bile devam eden izler bırakabilir? Bu sorunun cevabı, çocukların doğal, gelişimsel ihtiyaçlarında yatar. Bir çocuğun kim olduğunu ve neyi yapabileceğini sağlam bir şekilde öğrenerek büyümesi için ebeveynlerinden duygusal bilinç ve anlayış alması gerekir. Ebeveynlerde bu alanda bir eksiklik varsa, çocuk kendini yetersiz hissederek ve dünyaya uyum sağlamak için gerekli olan bazı becerileri alamayarak eksik bir şekilde büyür.

Çocuk okuldan eve geldiğinde kendini üzgün hissediyorsa ve bu duygusu ebeveynleri tarafından fark edilmezse, duygusal bir delik ile büyür. Duygularının önemsiz, utanç verici veya kabul edilemez olduğunu hisseder.

Bir psikolog olarak, ebeveynlerin zayıf kaldığı bu yönlerinin, yetişkinlik hayatında boş ve tamamlanmamış hissedilmesine neden olduğunu gördüm. Duygusal ihtiyaçları karşılanmamış çocukların, yaşam amacını ve değerini sorgulama hissi olmadan, dünyada amaçsız ve yapayalnız hissettiğini fark ettim.

Duygusal olarak ihmal edilmiş bir yetişkine neden böyle hissettiğini anlaması için çocukluğuna bakması gerektiğini söylemek işleri daha da zorlaştırıyor. Duygusal olarak ihmal edilen birçok insanın “Çok güzel bir çocukluk geçirdim” dediğine şahit oldum. Bu insanlar kötü muamele görmediler. Aileleri onları sevdi ve onlara güzel bir ev, kıyafetler ve yiyecek sağladı. Bu yetişkinler “Mutlu değilsem bu benim suçum” diye düşündü.

Bu insanlar çocukluklarında neyin eksik olduğunu hatırlayamıyorlar. Bu yüzden yaşamlarında yanlış giden her şey için kendilerini suçluyorlar. Onlar için neyin yolunda gitmediğini hatırlayamıyorlar, bu yüzden de hayatlarındaki mutsuzluğun ve boşluk hissinin üstesinden gelmenin yolunu bulamıyorlar.

Kendini suçlamanın yanı sıra, duygusal ihmalin bir diğer talihsiz yönü de, bu kişilerin bir kör nokta ile büyümelerine neden olmasıdır. Duygusal olarak ihmal edilmiş çocuklar ebeveyn olduklarında, aynı kör noktaya sahip oldukları için kendi çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını fark edemezler. Kısır döngü nesilden nesle devam etmektir.

Amacım, insanları bu ince ama güçlü faktörden haberdar etmek. Onlara geriye dönüp eksikliğini hissettikleri şeyi fark etme yeteneği vermek. Bu, üstesinden gelinebilir bir durumdur. Düzeltebilir ve siz de kendinizi suçlamayı bırakabilirsiniz.

Duygusal ihmalin, tanımlanabilir bir gerçek haline gelmesini istiyorum. Ebeveynlerin, çocuklarının duygusal ihtiyaçlarına cevap vermenin ne kadar önemli olduğunu bilmelerine ve bunun nasıl yapılacağını öğrenmelerine yardımcı olmak istiyorum. Bu yetişkinlerin, hayatlarındaki boşluğu duygularıyla doldurmalarını ve ihmalin bir kuşaktan diğerine geçmesini durdurmayı istiyorum.

Çocuklukta duygusal ihmal ile ilgili daha fazla bilgi almak ve nasıl iyileşebileceğinizi öğrenmek için Çocuklukta İhmalin İzi: Boşluk Hissi ve Çocuklukta İhmalin İzi: Çözümler adlı kitaplardan yardım alabilirsiniz.

Dr. Jonice Webb, Psikoterapist



Kapat