Kitap İncelemesi: “Nasıl İyi Bir Varlık Olunur?”

Doğa yazarı Sy Montgomery, bu biyografiyle hayatındaki hayvanların önemini anlatıyor.

Sy Montgomery’i derin bir depresyona sürükleyen de onu bu depresyondan çekip kurtaran da hayvanlarla olan ilişkisiydi. “Nasıl İyi Bir Varlık Olunur?” kitabında Montgomery, hayvanlarla, yani bütün hayvanlarla olan derin bağını ve bunun nasıl hayatının odak noktası haline geldiğini anlatıyor.

Geleneksel bir kronolojik hikâye olmaktan öte bu biyografi birbirinden ayrı 13 farklı bölümden oluşuyor ve her biri farklı bir hayvanı merkeze alıyor. Birkaç evcil hayvan dışında çoğu vahşi hayvanlardan oluşuyor; deve kuşları, tarantulalar, kakımlar, ahtapotlar, kangurular.

Yazar, “Hayvanlar benim daha iyi ve daha şefkatli biri olmamı sağladı” diye yazıyor. “Başka türe ait birini sevmek, ruhunuzu derinleştiriyor”, diye ekliyor.

Okuyucu kitap boyunca Montgomery’nin yalnız bir şekilde büyütülmüşlüğünü anlamaya başlıyor. Sert mizaçlı bir asker babanın ve çok fazla içki içen, kızının gösterişli ve kadınsı olmasını isteyerek onu hor gören güneyli bir annenin tek çocuğuydu.

Montgomery ise bir köpek olmak istiyordu ama hiçbir zaman yavru köpekler doğuramayacağını fark ettiğinde bebeklere sonsuza dek elveda dedi.

Ailesi ona bir İskoç köpeği aldığında her şey değişti. “Onun yanında yerde uzanarak başımı koluma dayayıp, yüzümü yüzüne yaklaştırır saatlerce onun uyuyuşunu izler, kokusunu, nefesini ve rüyalarını içime çekmeye çalışırdım.”

Hayvanlara duyduğu bu muazzam merak, Montgomery’nin hayatı ve kitabı için büyük bir kaynak olmuş. Avustralya’da haftalarca 3 genç devekuşu ile çalışmış. Yeni İngiltere Akvaryumu’nda bir ahtapotla arkadaş olmuş. (Ahtapotlar beyaz renge döndüklerinde bu sakin oldukları anlamına gelir ve Montgomery onları beyaza çevirebilme yeteneğine sahip.)

Montgomery eve döndüğünde, en sevdiği tavuğu öldüren parlak gözlü bir kakıma da hayranlıkla baktığını fark eder. “İntikam almak için öfkeyle boğulmuş olacağımı düşünürdün”, dedi. “Ama bunun yerine ona baktığımda büyüleniyordum. Göz kamaştırıcı beyaz kürkü, vurucu bir nabzı ve dipsiz bir iştahıyla kakım, yaşamla parlıyordu." Yaratık tuhaf bir şekilde ona annesini hatırlatır.

Ancak bir hayvanı seven herkes, kalp kırıklığının kaçınılmaz olduğunu bilir. “Sevdiğimiz hayvanların çoğu bizden çok önce ölüyor” diye yazıyor. Ve sevgili domuzu öldüğünde Montgomery yıkılır.

“Sevgili kocam, sevgili evimiz, ilgilenen arkadaşlarım ve anlamlı işlerim, her gün neşe getiren kutsamalar, bunlara hala sahip olsam da her şey anlamsız gelmişti. … Haftalar, ardından aylar geçti. Hala düş kırıklığımı derin bir şekilde hissediyorum. "

Onu bu tehlikeli depresyondan kurtaran şey, yakalanması zor ağaç kangurusunun izini sürüp inceleme çalışmasına yardım etmek için Papua, Yeni Gine'ye gitmesidir. Bu çalışma, en değer verdiği her şeyi ona hatırlatarak onu depresyondan kurtarır.

Bu sevimli bilge kitap, sahip olduğu çocuksu sade resimlerle ve domuzun sevimli gülümsemesi ile çocuklar için yazılmış bir kitap gibi görülebilir. Aslında olabilir de. Ama aynı zamanda bu, başka bir canlı tarafından büyülenmiş herkes için de okumaya değer bir kitap.

Kaynak: https://www.startribune.com/review-how-to-be-a-good-creature-by-sy-montgomery/501580852/

Aşağıdaki görsele tıklayarak ilgili kitaba ulaşabilirsiniz.